Kisa kisa..
05 July 2013 | Trizonia
Astipalaia, Santorini, Poros, Atina (Pire), Corinth derken Trizonia'dayız. Yola çıkalı bir ay oldu sayılır. Bu süre zarfında büyük bir sorun ile karşılaşmadık. Atinada ki ırkçı Coast Guard görevlisini saymazsak. Hoş görevlinin yaratmaya çalıştığı problemi tereyağından kıl çekme marifetiyle atlattık;)
Atina'dan aldığımız 3,5 kg. kapasiteli tam otomatik çamaşır makinemizi Ender ile birlikte uzun uğraşlar sonucu yerine koymuştuk, büyük bir heyecanla (sanırım bu yolcuğa çıkarken bu kadar heyecanlanmamıştık) deneme sürüşünden sonra makinemiz kendini ispatladı, şimdi gelsin çamaşır, gitsin çamaşır!! Corinth Canal geçişi öncesi demir yerinde jeneratör marifetiyle iki makina çamaşır yıkayınca ağzımız kulaklarımıza vardı. Sonuçta karaya bağımlı olmadan kendimize yetmek bizi daha mutlu kılıyor, su ise zaten problem değil, söylemesi ayıp su yapma makinemiz var da:))
Yola çıkmadan önce heyecanlı olup olmadığımızı soranlara henüz bir şey hissetmediğimizi ama Corinth'i geçtikten sonra "evet yahu biz gidiyoruz bir yerlere" oluruz heralde diyorduk, olmadık; beklemedeyiz bakalım bakalım nerede kalbimiz göğüs kafesimizden çıkmak için çırpınacak!!
Yukarıda saydığım durak yerlerimizden; Astipalaia, Atina (Pire), Santorini,'de (daha önce oralarda bulunduğumuzdan) genelde aramızda ki diyalog şöyleydi "aa burada ki cafe kapanmış bak" yada "enderciğim burada çalışan çocuğun adı neydi??" yada "ay geçen seferkinin aynısı buuu" keşfedecek pek bir şey bırakmamış olmamıza rağmen güzel günler geçirdik.
Poros, Corinth ve Trizonia'ya gelince her şey yeni ve daha eğlenceli sanki!! Poros'u çok sevdik, Penepoles'e olan yakınlığı ki yer yer boğazın genişliği 50 metrelere kadar düşüyordu, bizde minyatür bir Boğaziçi etkisi yarattığından mıdır, yada diğer Yunan adalarına oranla daha bir yeşile çaldığından mıdır (ayrıca Penepoles'i de anakaraya yada Türkiye'ye yakın olan adalara oranla daha yeşil bulduk) pek sevdik. Şehir Hatları haricinde boğaz da çalışan motorların minnakları var burada da, sık sık yolcu getirip götürüyorlar. Kendi çapımda "karşı" espirisi bile patlattım!!
Trizonia için düşüncelerim ise "ay ben burada yaşarım ki" şeklindeydi, çok güzel taş evler vardı, şöyle bahçeli filan.. İkişer gün kalabildik sadece, tadı ise damağımızda. Nasılsa geliriz biz buralara yeniden dedik ve yeni limanlara doğru dümen tuttuk diye bir klişe ile bitiriyorum yazımı:))
Buket